El Greco, doğum ismi Domenikos Theotokopoulos, kariyerinin çoğunu İspanya’da yaşayan ve çalışan bir Yunan ressamdı. İspanyol Altın Çağı’nın en mühim ve müessir ressamlarından biri olarak kabul edilir. El Greco’nun seçimi çoğu zaman eklektik olarak tanımlanır, şundan dolayı Rönesans, Maniyerizm ve Bizans sanatının unsurlarını birleştirir. Resimleri, uzun figürleri, acıklı fer ve gölge kullanması ve canlı renklerle karakterize edilir. El Greco’nun eserleri çağdaşları tarafınca pek iyi karşılanmasa da o zamandan beri dünyanın en popüler ve hayranlık duyulan ressamlarından biri halini aldı. Resimleri dünyanın dört bir tarafındaki müzelerde ve galerilerde bulunmaktadır ve çağıl sanatın öncülerinden biri olarak kabul edilir. El Greco’nun yaşamı ve çalışmalarına kısa bir bakış: El Greco 1541 senesinde Girit’te dünyaya geldi. Venedik ve Roma’da sanat eğitimi aldı. 1577 senesinde İspanya’ya taşındı. 1614 senesinde Toledo’da öldü. El Greco’nun en meşhur tabloları şunlardır: Orgaz Kontu’nun Cenazesi Meryem’in Göğe Kabulü Mesih’in Dirilişi Müjde El Greco’nun eserleri Pablo Picasso, Salvador Dalí ve Francis Bacon […]
Saray Perspektifleri: Bizans Saraylarının Sanat içerikli Temsilleri Bizans sarayları imparatorların ve imparatorluk sarayının öteki üyelerinin ikametgahlarıydı. Ek olarak yönetimsel amaçlar ve merasim etkinlikleri için de kullanılırlardı. Bizans sarayları muhtelif stillerde inşa edildi, sadece tamamı muayyen ortak özelliklere sahipti. Çoğu zaman büyük ve kompleks yapılardı, birçok oda ve avlusu vardı. Ek olarak mozaikler, freskler ve öteki sanat eserleriyle varlıklı bir halde dekore edilmişlerdi. En meşhur Bizans sarayı İstanbul’daki Ayasofya’dır. Ayasofya MS 6. yüzyılda inşa edilmiş ve bin yıldan fazla bir müddet süresince dünyanın en büyük kilisesi olmuştur. Şu anda bir müzedir ve İstanbul’un en popüler gezinsel yerlerinden biridir. Öteki mühim Bizans sarayları içinde Büyük Konstantinopolis Sarayı, Mistra Sarayı ve Daphni Sarayı yer alır. Büyük Konstantinopolis Sarayı, kent 1204’te Dördüncü Haçlı Seferi tarafınca yağmalanana kadar imparatorluk ikametgahıydı. Mistra Sarayı, Konstantinopolis’in düşüşünden sonrasında sürgündeki Bizans İmparatorluğu’nun başkentiydi. Daphni Sarayı, MS 11. yüzyılda inşa edilmiş bir manastır ve saray kompleksiydi. Yüzyıllar süresince birçok Bizans […]
Sessiz Tanıklar: Zamanın Bekçileri Olarak Antik Eserler Antik eserler, insanoğlu tarafınca yaratılmış ve uzun zaman varlığını sürdürmüş nesnelerdir. Bizlere geçmişe dair bir bakış sunabilir, onları yaratan kültürler, kullandıkları teknolojiler ve haiz oldukları inançlar ile alakalı data verebilirler. Eserler arkeolojik alanlar, müzeler ve hususi koleksiyonlar dahil olmak suretiyle muhtelif yerlerde bulunabilir. Taş, metal, kil ve ahşap dahil olmak suretiyle muhtelif malzemelerden yapılabilirler. Antik eserlerin incelenmesine arkeoloji denir. Arkeologlar, kazı, çözümleme ve yine inşa dahil olmak suretiyle eserleri incelemek için muhtelif yöntemler kullanırlar. Malzemelerini ve imal tekniklerini inceleyerek bir eserin yaşını öğrenebilirler. Ek olarak şeklini ve tasarımını inceleyerek bir eserin işlevini de öğrenebilirler. Antik eserler geçmiş ile alakalı mühim bir data deposudur. Uzun süre ilkin yaşamış insanların hayatlarını anlamamıza destek olabilirler ve yarattıkları kültürlere dair bir düşünce verebilirler. Hususiyet Tarif Antik eserler Geçmişte insanoğlu tarafınca yaratılmış yahut kullanılmış nesneler Zamanın bekçileri Eserler geçmişe dair kıymetli bilgiler sağlayabilir Sessiz tanıklar Eserler bizlere artık […]
Araştırmacılar Neolitik sanatı inceliyor Antet Özellikler Ziraat – Nebat ve hayvanların evcilleştirilmesi– Sulamanın geliştirilmesi– Yerleşik toplulukların yükselişi Sanat – Taş, ahşap ve kil benzer biçimde naturel malzemelerin kullanması– Figüratif ve soyut sanatın gelişimi– Dini inançları iletmek için sembol ve imgelerin kullanılması Neolitik – Ortalama 10.000 ila 4.500 sene önceki bir vakit dilimi– Büyük teknolojik ve toplumsal değişimlerin yaşandığı bir devre– Sanatsal üretimin arttığı bir devre Nostalji – Geçmiş bir zamana ya da yere duyulan hasret duygusu– Artık var olmayan bir şey için duyulan yitik ya da pişmanlık duygusu Taş Dönemi – Ortalama 2,6 milyon sene evvelde 10.000 sene öncesine kadar olan vakit dilimi– İnsanların taş aletler kullandığı bir vakit– İnsanların ufak, göçebe gruplar halinde yaşamış olduğu bir vakit II. Neolitik sanatın özellikleri Neolitik sanat, sadeliği, geometrik yöntemleri ve soyut tasarımlarıyla karakterize edilir. Çoğu zaman taş, ahşap ve kil benzer biçimde naturel malzemelerden yapılır. Neolitik sanat çoğu zaman çanak çömlek, aletler […]
Rokoko sanatı, 18. yüzyılın başlarından 18. yüzyılın sonlarına kadar Avrupa’da gelişen bir sanat tarzıdır. Fer, parlak renkler, süslü dekorasyon ve asimetrik kompozisyonların kullanımıyla karakterize edilir. Rokoko sanatı, Barok seçimi, Çin dekoratif sanatları ve Rokoko mimari seçimi dahil olmak suretiyle muhtelif kaynaklardan etkilenmiştir. II. Rokoko Sanatı Rokoko sanatı 18. yüzyılın başlarında Fransa’da ortaya çıktı. Bundan önceki yüzyılda popüler olan Barok sanatının ağır ve resmi tarzına karşı bir tepkiydi. Rokoko sanatçıları, aristokrasinin zevklerine hitap edecek daha keyifli ve zarif bir sanat seçimi yaratmaya çalıştılar. Rokoko sanatı, Fransa’dan Avrupa’nın öteki bölgelerine hızla yayıldı ve burada İtalya, Almanya, Avusturya ve İspanya’daki sanatçılar tarafınca benimsendi. Ek olarak dekoratif sanatlar üstünde mühim bir tesiri oldu ve Rokoko seçimi mobilyalar, porselenler ve tekstiller oldukca popüler hale geldi. Rokoko Sanatının Özellikleri Rokoko sanatı, fer, parlak renkler, süslü dekorasyon ve asimetrik kompozisyonların kullanımıyla karakterize edilir. Rokoko sanatçıları çoğu zaman pembe, mavi ve yeşil şeklinde pastel renkler kullanır ve narin […]
Neoklasik heykel, 18. yüzyılın sonlarında Rokoko stiline reaksiyon olarak ortaya çıkan bir heykel türüdür. Klasik şekil ve oranlara vurgu yapması ve hikayeler bahsetmek için alegori ve sembolizmi kullanımı ile karakterize edilir. Neoklasik heykeller çoğu zaman amme binalarını ve bahçeleri süslemek için kullanılırdı ve ek olarak hususi koleksiyoncular tarafınca sipariş edilirdi. En meşhur neoklasik heykeltıraşlar içinde Antonio Canova, Jean-Antoine Houdon ve Bertel Thorvaldsen yer alır. Neoklasik heykel, sanat zamanı ve kültüründe mühim bir rol oynamıştır. Kahramanları ve liderleri kutlamak, etik dersler vermek ve mühim vakaları anmak için kullanılmıştır. Neoklasik heykel, insan durumunu keşfetmek ve sanatçının kendi şahsi vizyonunu anlatım etmek için de kullanılmıştır. Bu makalede, neoklasik heykelcilikteki ifade sanatını inceleyeceğiz. Neoklasik heykeltıraşların anlattığı değişik öykü türlerine bakacağız ve mesajlarını iletmek için alegori ve sembolizmi iyi mi kullandıklarını tartışacağız. Neoklasik heykelin sanat zamanı ve kültüründeki rolünü de ele alacağız. Neoklasik heykelin değişik kültürlerin değerlerini ve inançlarını yansıtmak için iyi mi kullanıldığını inceleyeceğiz […]